Yayın Tarihi: 10.08.2018


"İş kazalarında Avrupa'da birinci, dünyada ise üçüncüyüz"

BEGÜM ARSLAN / ANKARA İŞ sağlığı ve güvenliği ile iş mevzuatı konularında danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunmak amacıyla 1999 yılında kurulan ÇET-KA GRUP' un Genel Müdürü Mehmet Çetinkaya ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.



İş sağlığı ve güvenliği ile iş mevzuatı konularında danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunmak amacıyla 1999 yılında kurulan ÇET-KA GRUP' un Genel Müdürü Mehmet Çetinkaya ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Çetinkaya, söyleşimizde grup olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bizlere bilgi verirken, ülkemizdeki iş güvenliği hakkında değerlendirmelerde bulundu. ÇET-KA Grup Genel Müdürü aynı zamanda MEB onaylı "Yüksekte Çalışma" mesleki eğitimleri programı kapsamında yürüttüğünüz proje ile ilgili detaylı bilgi sunarken iş sağlığı ve güvenliği konusunda en çok zorlanılan konulara vurgu yaptı.


- Zafer Gazetesi: Öncelikle ÇET-KA GRUP’ u tanıyabilir miyiz?

- Mehmet ÇETİNKAYA: İş sağlığı ve güvenliği ile iş mevzuatı konularında danışmanlık ve eğitim hizmetleri sunmak amacıyla 1999 yılında kurulan ÇET-KA GRUP; bugün itibariyle başta telekomünikasyon olmak üzere inşaat, gıda, imalat, madencilik ve benzeri sektörlerde teknik bilgi birikimi ve uzman kadrosuyla ülke genelinde iş kazası ve meslek hastalıklarını önlemek, her sektörde en alt kademeden yönetici kadrosuna kadar iş güvenliği bilincini yerleştirmek üzere faaliyette bulunan bir Ortak Sağlık Güvenlik Birimidir. Ankara Merkez ofis olmak üzere, Ankara Eğitim Merkezi, İstanbul şube ve Van şube olarak çalışmalarına uzman kadrosuyla devam etmektedir.

- Zafer Gazetesi: ÇET-KA GRUP olarak yaptığınız çalışmalardan söz eder misiniz?

- Mehmet ÇETİNKAYA: ÇET-KA GRUP bünyesinde verilen hizmetleri; Ortak Sağlık Güvenlik Birimi hizmet taleplerini karşılamak adına İş Güvenliği Uzmanı, İş Yeri Hekimi, Sağlık memuru gibi İSG profesyonelleri istihdamı, Sektörel İSG Eğitim hizmetleri, Teknik Test ve Ölçüm hizmetleri, Mühendislik ölçümleri, Sağlık hizmetleri, Mesleki Eğitimler ve Sertifikalı ilk yardımcı eğitimleri olarak özetleyebiliriz. Grup bünyesine farklı zamanlarda dahil olan firmalarımız aracılığıyla bu hizmetlerin tamamı kurumların iş güvenliği gerekliliklerine göre şekillenerek uzman personellerimiz aracılığıyla bizzat tarafımızdan sağlanarak  birçok farklı hizmet çeşidi için hizmet sunduğumuz kurumlar farklı firmalarla muhatap olmak durumunda bırakılmadan  grup bünyesinde tüm taleplere karşılık verilebilmektedir.

- Zafer Gazetesi: Ülkemizdeki iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmaların durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Mehmet ÇETİNKAYA: 30.06.2012 Resmi Gazete Tarihli 6331 Sayılı İSG Kanunu ile işverenlere ve işçilere iş sağlığı ve güvenliği konusunda 4857 İş Kanunundan daha kapsamlı ve büyük sorumluluklar ve yükümlülükler getirilmiştir. Daha önce 1475 sayılı İş Kanunda kısmen ve 4857 sayılı İş Kanunda da daha geniş kapsamlı olarak yer verilen ancak ‘iş mevzuatı hususları’ başlığında arasında sıkıştırılmış olarak sunulan İŞ SAĞLIĞI  ve GÜVENLİĞİ  terminolojik  kavramı ilk kez T.C Mevzuatlarında ayrı bir yasa olarak 6331 SAYILI İSG KANUNU’ nda yer almıştır. Bu elbette ki iş güvenliği alanında büyük bir adım olmanın yanı sıra ülkemiz ve çalışanları açısından da umut verici de bir gelişmedir. Ancak ne yazık ki kanunun yürürlüğe girmesi sonrası geçen altı (6) yıl boyunca gerek ülkemizde kanun gerekliliklerini karşılayacak yeterli sayıda uzman personel istihdamı olmaması, gerek işveren ve vekillerinin kanun gerekliliklerine uyum sürecinin uzaması, gerekse de kanun paralelliğinde çıkartılan yönetmeliklerin sürekli değişikliğe uğraması ve bunun getirdiği kavram & değişiklik karmaşası istenilen farkındalık ve bilinç düzeyine ülke olarak gelebildiğimizi söylemek çok zor. ÇSGB; ilgili tüm bu zorluları aşmak adına birçok düzenleyici faaliyette bulunmuş ancak belki de özellikle sanayiye yönelik firmalarda yaşanan denetim eksikliği hala istenen noktaların çok uzağında olduğumuzu göstermektedir.

İş Güvenliğine yönelik hizmet sunan firmalar olarak bizler inanıyoruz ki; İş Güvenliği öncelikle bir kültürdür ve bir toplumda kültürel farklılıkları kısa bir süreç içerisinde değiştirmek, şekillendirmek oldukça zor hatta imkansıza yakındır. Ancak bu tarz kültürel değişiklikler; devlet desteği, teşviki ve en önemlisi devletin organları aracılığıyla denetim faaliyetlerini sağlıklı bir biçimde periyodik olarak yürütmesi aracılığıyla gerçekleşebilecektir.

Zafer Gazetesi: Son yıllarda hızlı bir şekilde artış gösteren OSGB'ler ile ilgili nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

- Mehmet ÇETİNKAYA:  Günümüzde işverenler, iş sağlığı ve güvenliği hizmet alımlarına ilişkin yasal zorunluluklarını 3 farklı şekilde yerine getirebilme özgürlüğüne sahiptir. Kendi bünyelerinde İSG Profesyoneli istihdamı sağlayarak Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerinden hizmet satın alarak ve gerekli şart ve eğitim gerekliliklerini sağladıktan sonra ilgili hizmet yürütümünü kendileri de gerçekleştirebilirler.

Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerinin sağladığı bütünsel hizmet kolaylıkları, çoğu zaman ekonomik kriterler, seçim özgürlüğü vb sebeplerden ötürü firmalar ilgili süreçte çoğunlukla ortak sağlık güvenlik birimlerinden hizmet alım şeklini daha cazip bir alternatif olarak görmüşlerdir. Ancak; gereğinden fazla sayıda yetkilendirilen OSGB’nin olması, bir il genelinde ÇSGB’nin firma sayısı ve hizmet gerekliliğiyle kurulacak OSGB Sayısı noktasında denge kumaya çalışmadan sürekli yetki vermesi piyasada bir süre sonra arz – talep dengelerinde sapmalara yol açmış ve ekonomik gerçeklerin sonucu olarak da hizmet alım fiyatları ilgili rekabet gereklilikleri sonucu düşmüş ve kaçınılmaz son da maalesef gerek işveren gerekse de OSGB’ler açısından kaliteden ödün vermek şeklinde olumsuz ve istenmeyen bir sonuçla karşılaşılmıştır.

Bu noktada 1999 yılında kurulan köklü firmamızın kaliteden ve yasal gerekliliklerden hiçbir şekil ve şartta ödün vermeden yoluna devam eden Türkiye’nin alanında kurulmuş ilk firmalarından biri olarak öne çıktığını söylemek hiç de zor değildir. Biz ÇET-KA GRUP olarak inanıyoruz ki ISG sektöründe arz talep dengesi bir süre sonra sağlanarak, işveren ve çalışan bilinç düzeyi artacak ve gereğinden fazla sayıda kurulan ve layıkıyla süreci yönetmeyen OSGB’ler gerek iş dünyasından elenerek varlığını sürdüremeyecek gerekse de ÇSGB tarafından fark edilerek iş devamlılığına izin verilmeyecektir. Bahsedilen durum son birkaç yılında yaşanmaya başlamış ve birçok OSGB Kurulduğu gibi de kapatılmak zorunda kalmıştır. Bu noktada işveren ve vekillerini OSGB Hizmet alımları noktasında fiyatsal kriterlerin yanı sıra daha titiz ve özenli araştırmalar yaparak tercihlerde bulunmalarını önermek isteriz.

- Zafer Gazetesi: İş sağlığı ve güvenliği konusunda en çok hangi noktalarda zorlanıyorsunuz?

- Mehmet ÇETİNKAYA: Açıkçası; sık sık değişen İSG mevzuatının İSG Sektöründe görev alan tüm personelleri bir hayli zorladığını söylemek isterim. Bunun dışında yukarda da bahsettiğimiz gibi; ISG kültürünü hızlı ve tutarlı bir şekilde devlet desteği tam ve tüm gereklilikleriyle sağlanmadan gerek çalışanlar gerekse de işverenler noktasında sağlamakta yine yukarda bahsettiğimiz ekonomik dengelerle kaliteden ödün vermeden sürdürmeye çalışmak noktasında zorlanıyoruz. Ancak zorlukların bir süre sonra aşılacağı noktasında umudumuzu yitirmek istemiyoruz.

- Zafer Gazetesi: MEB onaylı "Yüksekte Çalışma" mesleki eğitimleri programı kapsamında yürüttüğünüz proje ile ilgili detaylı bilgi verir misiniz?

- Mehmet ÇETİNKAYA: Bu modül 2015 yılında MEB tarafından yayınlandı ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne bağlı Halk Eğitim Merkezleri ile birlikte yapılan protokoller kapsamında uygulamaya konuldu. ÇET-KA GRUP; bu kapsamda Türkiye de yetkilendirilmiş ilk kuruluşlardan bir tanesidir. Gerek uygulama sahası (Yüksekte Çalışma Eğitim parkuru) gerekse ulusal ve yerel standartları karşılayan eğitimci personellerin sayısı itibari ile Türkiye’nin birçok ilinde bu eğitimleri IRATA & SPRAT Minimum Level II düzeyindeki eğitmenleriyle vermiş ve sertifikalandırılmasını yapmıştır. Aslına bakacak olursak Yüksekte çalışma meslekten çok beceri olarak değerlendirilmelidir. Yüksekte çalışma yapacak kişilerin belirli fiziksel ve ruhsal sağlık yapısını karşılıyor olması lazım. Dolayısı ile Yüksekte çalışacak kişiler özel olarak değerlendirilmeli ve yetkinliği test edilerek sorgulanmalıdır. Örneğin biz yüksekte güvenli çalışma eğitimlerimizde kişilerin yaptığı manevraların doğruluğu, acil durumlarda durumu yönetebilme kabiliyeti, kişisel koruyucu donanımını doğru kullanımı ve tatbikat sırasında yüksekte çalışırken heyecan, korku gibi durumların oluşup oluşmadığını gözlemliyoruz. Bu eğitimler işe alınmadan önce verildiği için birçok kişi bu korku yüzünden yüksekte çalışamayacağı için meslek tercihlerini değiştirdiler ve belki bu şekilde hayatta kaldılar.

- Zafer Gazetesi: “Mesleki Yeterlilik Belgesi” ile ilgili çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

- Mehmet ÇETİNKAYA: ÇET-KA olarak yan kuruluşumuz olan Mesak Belgelendirme’yi 2016 yılında kurduk. Uzun bir akreditasyon süreci oldu. Önce TURKAK ve daha sonrasında MYK denetimlerinden sonra akredite olduk. Mesleki Yeterlilik Belgesi çok kıymetli ve değerli bir belge. İlgili faaliyeti; ulusal yeterlilikler kapsamında vasıfsız diye nitelendirdiğimiz ya da yaptığı mesleği doğru yada yanlış çekirdekten öğrenen kişilerin resmi olarak yaptıkları iş kapsamında mesleklerinin belgelendirilmesi olarak özetleyebiliriz. Yani bir nevi işçinin diploması olarak nitelendirebiliriz. Mesleki yeterlilik belgesi şuan için 81 meslek dalında zorunlu hale getirilmiş ve bu belgeye sahip olmayan kişilerin çalıştırılması yasaklanmış aksi halde para cezası uygulaması getirilmiştir. Konuyla ilgilenen çalışanlar ya da işveren /vekilleri bu 81 meslek dalına www.myk.gov.tr adresinden de ulaşılabilir. Devlet bu belgenin yaygınlaşması için şu an çok ciddi teşvikler sunuyor. Örneğin bu zorunlu 81 meslek için başarılı adayların sınav ücretlerini 2019 Aralık ayına kadar işsizlik fonundan devlet tamamen kendisi karşılıyor ve işveren / vekiline herhangi bir maddi yük getirmiyor. Ayrıca yine zorunlu mesleklerde MYK’lı personel çalıştıran işyerlerinin personel SGK maliyetinin işveren kısmını devlet ödüyor. Yani çok ciddi anlamda avantaj ve destek sağlanıyor. MESAK belgelendirme İnşaat alanında 11 dalda sınav yapma yetkisi almış bir kuruluştur. Detaylı bilgi almak isteyenler www.mesakbelgelendirme.com.tr adresinden de bilgi alabilirler.

- Zafer Gazetesi: Gazetemiz aracılığı ile okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

- Mehmet ÇETİNKAYA: Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki gerek işverenler gerek çalışanlar; İŞ GÜVENLİĞİ Faaliyetlerini hiçbir şekilde bir maliyet kalemi ve çalışılan işe yönelik zaman kaybı olarak düşünmesinler. İş kazası istatistiklerine göre Avrupa’da birinci, Dünya ülkeleri sıralamasında da üçüncü olduğumuz düşünüldüğünde bu noktadaki eksikliklerimizin hayati önem de arz ettiği gerçeğinden yola çıkarak daha yolun çok başında olduğumuz ancak yine de 6331 Sayılı İş Güvenliği Kanunu öncesi yıllara göre de çok uzun yol kat ettiğimiz gerçeğini öncelikle birey olarak hiçbirimiz göz ardı etmemeliyiz. İş Güvenliği kavramsal ve sadece yazılı yasal gereklilikleri karşılıyor olmaktan çok daha  öte bir farkındalık gerektirir ve ancak en alt kademeden en üst kademede çalışan yöneticiler, işverenler & vekillerinin konuya olan duyarlılıklarının arttırılması sayesinde ilaveten de  devletin de ilgili yaptırımları denetim ve gözetim yetkisini tam olarak kullanması marifetiyle bu olumsuz tablo gün geçtikçe biraz daha iyimser bir tabloya dönüştürülebilir. Ancak en başta belirttiğim gibi ; toplumlarda kültürel farklılıkları yaratmak uzun yıllar alır ve iş güvenliği kültürümüzü yeniden oluşturmak ve doğru bir şekilde yapılandırmak da en başta biz iş güvenliği profesyonellerinin görevleri arasındadır. Biz de ÇET-KA GRUP olarak bu farkındalığı noksansız ve istisnasız olarak 1999 yılından beri sağlıyor olmaktan gurur ve onur duyuyoruz.




Orijinal metine buradan ulaşabilirsiniz.